Sepet 0

Yazarlarımızın Yüzleri

Suat Özdemirci

Yazarlarımızın Yüzleri

2000'li yılların başlarında, çoğu iş ilişkisinde olduğu gibi, yazar-yayınevi ilişkisinde de yüz yüze görüşmeler bir kitabın gerçekleşmesi için olmazsa olmazlardandı. Şimdi teknoloji ile evrilen sosyalleşme alanları sayesinde bu "iş" dahi bambaşka bir hale büründü.

Malum bir mal veya hizmet alımı yapacaksanız elbette bu alımı yapacağınız yerin sizi yarı yolda bırakmayacağından, sonrasında size arkasını dönmeyeceğinden emin olmanız gerekir. Klasik ticaret anlayışı bunu gerektirir. Daha basit ele alalım. Pazardan bir meyve aldığınızda elbette dokunur, belki tadına bakarsınız. İşte bundan belki on sene öncesine kadar yayınevi yazar ilişkilerinde de benzer kurallar geçerliydi. Yazarlarımızı yayınevimize davet eder tanır, kaynaşır ve yola öyle devam ederdik. Zira yüz yüze tanışmanın aradaki mesafeleri kısalttığı ve daha hızlı yol aldırdığını bilirdik. Böylesinden zevk alırdık.

Şimdilerde bu tarz yayınevi yazar ilişkisinden bambaşka bir ilişki var. Çoğu yazarımızın yüzlerini göremediğimizi bilmenizi isterim. Teknoloji içeriği üreten bir yayınevinin yayın yönetmeni olarak biraz eski kafalıyım sanırım. O eski zamanları özlediğimi de itiraf etmeliyim.

Yazarlarımızın yoğun bir iş hayatında sahip olduğunu, kimisinin il dışında veya yurt dışında yaşadığını, kimisinin ise İstanbul'da yaşıyor ise trafiğe, o hengameye tahammülünün olmadığını biliyoruz. Ve elbette buna saygı duyuyor ve verimli çalışmaları için ne gerekiyorsa yapmaya çalışıyoruz. Ama biraz da sanırım o eski günleri özlüyoruz.



Eski Yazılar Yeni Yazılar


Yorumlayın

Yorumların yayınlanmadan evvel onaylanması gerektiğini unutmayın